Yanıbaşımızda bulunan Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te keşfedilecek o kadar çok şey var ki. Vizesiz ve son derece ucuz olan bu şehri görmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir…
Gürcistan’ın başkenti olan Tiflis, Ardahan’dan çıkıp Hazar Denizi’ne dökülen Kura Nehri’nin her iki yakasında yer alıyor. Kuruluşu 5. yüzyıla kadar dayanan kralların, efsanelerin, epik şiirlerin gelip geçtiği Tiflis, tarihi olguları ve bohemliği bir arada yaşatıyor. Eski zamanlarda İpekyolu üzerinde yer alan Tiflis, aynı zamanda ülkenin endüstri, kültür – sanat ve sosyal merkezi konumunda bulunuyor. Kafkaslar’ın Paris’i Tiflis’te keşfedilecek çok şey var. Yanıbaşımızda bulunan bu kenti vizesiz ve çok ucuza gezebilirsiniz. Bakü- Tiflis- Ceyhan Boru hattı üzerinde yer alan şehir kaldırım taşlı caddeleri, kırmızı çatılı evi, görkemli tarihi eserleriyle dikkat çekiyor. Uçuş süresi İstanbul’dan 2 buçuk saat süren kente, ilkbahar ve sonbahar aylarında gitmek daha keyifli oluyor.
Tarihi yapılar göz kamaştırıyor
Şehrin en eski bölgesi olan Old Tbilisi, pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Etkileyici mimari örnekleri görebileceğiniz bölgede anıtlar, kiliseler, Arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve geleneksel ürünler satan dükkanlar bulunuyor. Tiflis’in en dikkat çeken yanlarından biri de heykel sanatına dair çok sayıda esere sahip olması. Sokaklarında gezinirken irili ufaklı modern heykellere rastlayabilirsiniz. Ormanlık tepelerle çevrili şehirde her yerden görünen ve 20 metre yüksekliğindeki Gürcü Ana (Kartlis Deda- Mother of Georgia) heykelinin de bulunduğu yere teleferikle çıkıp manzarayı yukarıda izleyebilirsiniz. Muazzam heybetiyle Sololaki tepesinde konumlanan heykeli hemen hemen her yerden görebilirsiniz. Bu heykel 1958 yılında Tiflis’in 1500’üncü yılı şerefine yapılmış. Bir diğer heybetli heykel ise şehrin kurucusu Kral Vakhtang’ın Metekhi Köprüsü yakınlarındaki heykeli. TV kulesinin bulunduğu Mtatsminda Dağı’na ise fünikülerle çıkabilir ve buradaki restoranda ya da özellikle çocukların çok beğeneceği lunaparkta keyifli zaman geçirebilirsiniz.
24 saat canlı şehir
Sanata merakınız varsa Dry Bridge isimli köprüde antika satan tezgahlara kesinlikle uğrayın. Burada her gün açık tezgahlar da var ancak asıl bit pazarı Pazar günleri gerçekleşiyor. Şehrin modern simgelerinden Peace Bridge’den mutlaka geçmelisiniz. Yalnızca yayaların kullanımı için yapılmış köprü, Eski Tiflis ile Yeni Tiflis’i birleştiriyor. Camla kaplanmış dış kısmıyla görkemli ve modern bir görünüme sahip köprüden geçmek, şehrin ortasında bir zaman tüneline girmek gibi. Üstelik Narikala Hisarı ve Kartlis Deda’yı izlemek için en iyi noktalardan biri burası. Tiflis harika dekorasyonlara sahip kafeler ve restoranlar ile dolu. Canlı bir şehir olan Tiflis, günü 24 saat yaşıyor. Tarih boyunca farklılıklar gösteren Gürcü mimarisiyle Bizans tarzının harmanı olan Sameba Katedrali, Gürcistan’ın en büyük dini yapısı. İnşası 2004 yılında tamamlanan bu ihtişamlı katedral Tiflis’te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Özgürlük Meydanı
Sovyet döneminden günümüze kadar ulaşmayı başaran meydan, eskiden Lenin Meydanı olarak adlandırılıyordu. Günümüzde Özgürlük Meydanı olarak adlandırılan meydan, şehrin nabzının attığı özel noktalar arasında yer alıyor. Tiflis’in en turistik bölgelerinden birisi olan Rustaveli Caddesi de bu meydana bağlanıyor. Gürcistan Parlamentosu, Ulusal Opera Binası, Rustaveli Devlet Tiyatro Akademisi ve Ulusal Müze’nin bir parçası oan Simon Janashia Müzesi de bu cadde üzerinde. Merkezi konumdaki Rustaveli Caddesi alışveriş için ideal. Büyük caddelerden çok ara sokaklarıyla öne çıkan bir şehir burası. Sokaklarında gezebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Ortadoks nüfusun ağırlıklı olduğu şehirde ziyaret edebileceğiniz dini binalar var. Bunlardan Betlemi Kilisesi’nin duvar resimleri özellikle çok etkileyici.
Sioni Katedrali
İsmini Kudüs’teki Sion Dağı’ndan alan Sioni Katedrali’nin ilk inşası 6. yüzyıla kadar dayanıyor. Asırlar boyunca tahrip edilen ve yıkılan katedralin şimdiki hali ise bazı değişiklikler hariç 13. yüzyıldan kalma. Kura Nehri’nin kıyısındaki bu önemli yapı Sioni Kucha, yani Sioni Sokağı’nda yer alıyor.
Narikala hisarı
4. yüzyıldan günümüze dek varlığını sürdüren nadir yapılardan olan ve Sololaki Tepesi’nde konumlanan Narikala Hisarı, pek çok hasara uğramış olsa da hala etkileyiciliğini koruyor. Tarih severlerin mutlaka görmesi gereken bu hisarın bir yüzü hamamların olduğu Abanotubani bölgesine, diğer yüzü ise büyüleyici manzarasıyla Botanik Bahçesi’ne bakıyor. Bu doğal Tiflis Botanik Bahçesi’nde 161 hektarlık alana yayılmış 4 bin 500 bitki türü yaşıyor. İçinde bir şelale bulunan Botanik Bahçesi’nde yürüyüş yapmak içinizi huzurla dolduracak.
Sülfür hamamları
Tiflis’in bir başka ünlü özelliği ise sülfür hamamları, bunlardan bazılarının 24 saat açık olduğunu da belirteyim. Medikal etkisi olduğuna inanılan sülfür hamamları için pek çok turist ziyarete geliyor. Şifa kaynağı olarak tanımlanan bu hamamlar, yapılan sağlıklı masajlarıyla da oldukça ünlü.
Gürcü mutfağını deneyimleyin
Tiflis yerel mutfağının en bilinen yemeği olan ve sadece Tiflis’te değil diğer kentlerinde de bulabileceğiniz ‘haçapuri’. Haçapuri peynir ve yumurtanın yoğun olarak kullanıldığı bir tür pide. Bunun yanında et yemekleri de ön planda. Özellikle patates ve soslarla servis yapılıyor. Kentte taze meyveler çok revaçta. Khinkali yani Gürcülerin dev mantısı. İnce açılmış hamur üzerine kıymalı iç malzemesi koyulduktan sonra hamur bohça gibi toplanır ve ucu sıkılıyor. Bir porsiyonda ortalama 5 adet Khinkali bulunuyor ve oldukça doyurucu. Aynı zamanda peynirlerini ve maden sularını da deneyin derim.